

Trump–Putin Alaska Zirvesi: Çıkarımlar, Tepkiler ve Gelecek Perspektifleri
2025 yılı 15 Ağustos’ta gerçekleşen Alaska zirvesi, uzun yıllar sonra Putin’in ilk kez ABD topraklarında karşılandığı yüksek profilli bir buluşmaya sahne oldu. Yerel saatle Joint Base Elmendorf–Richardson’da gerçekleştirilen toplantı, gösterişli bir karşılama ile başladı; ancak diplomatik sonuçları büyük bir hayal kırıklığı yarattı.

1. Gösterişli Karşılama ve Sahnelenen Sahne
Putin, ABD’ye adım attığı anda kırmızı halı ve B-2 bombardıman uçağı eşliğinde ağır bir konuk olarak karşılandı. Dört F-35 ve B-2 bombardıman uçağının hava akrobasi performansı, zirvenin politik önemini görsel bir dille vurguladı. Eski ABD Moskova Büyükelçisi John Sullivan, bu “müttefik seviyesinde” bir karşılama olarak niteledi
Bu sahne, ABD dış politikasında Putin’e karşı duyulan algının, bir yandan ‘saygı’ vurgusu yapılsa da, diğer yandan bu tarz protokol detaylarının diplomatik manevralardan ayrılması gerektiğine dair iç tartışmaları yeniden alevlendirdi.

2. Zirvenin Uzlaşıya Uzak Tutumları
Yaklaşık üç saat süren görüşmede Trump ve Putin’in arasındaki müzakereler beklenen dereceye varamadı. Taraflar olumlu ifadeler kullandıysa da somut bir barış anlaşması ya da ateşkes sağlayan bir anlaşma imzalanmadı
Trump, “İlerleme kaydettik ama anlaşmadan önce anlaşma olmaz” diyerek süreci belirsiz bıraktı
Putin ise “anlaşmaların başlangıç noktası” niteliğinde olduğu yorumunu yaparken, Ukrayna’nın NATO üyeliği gibi konularda net tavizler verilmediğini sürdürdü
Zelenskiy bu sürece dahil edilmemesine tepki göstererek, barışın mümkün olabilmesi için Ukrayna’nın masada yer almasının şart olduğunu altını çizdi
3. ABD’den Rusya’ya Yeni Yaklaşımlar
Zirve sonrası ABD tarafında kontrolsüz bir yumuşama algısı oluştu. Trump, Rusya’ya yeni yaptırım getirilmeyeceğini belirtirken, Çin’e yönelik alımlar sebebiyle planlanan gümrük tarifelerinin de bir süreliğine ertelenebileceğini ima etti
Haberlere göre, Trump bu zirveden sonra Zelenskiy ve Avrupa liderleriyle ortak bir oturum planlayacağının sinyalini verdi; ancak bu plan henüz netleşmedi
4. Tepkiler ve Eleştiriler
Ukrayna ve Uluslararası Tepkiler
Ukrayna’nın Avustralya Büyükelçisi Myroshnychenko zirveyi “Putin’in demokrasiye karşı saldırısını simgeleyen sembolik bir zafer” olarak değerlendirdi. Barışın yalnızca ABD–Rusya arasında değil, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin de aktif katılımıyla sağlanabileceğini vurguladı
ABD Cephesindeki Görüşler
Bazı yetkililer, zirvenin ardından Trump’ın tavrının “sakin” olduğunu ancak çözüm noktasında hâlâ ciddi engellerin bulunduğunu ifade etti. Mike Pompeo, Putin’in masada garantiyi almadan geri adım atmayacağını öne sürdü
Ayrıca, ABD kamuoyu içinde bu zirvenin Putin’e diplomatik meşruiyet kazandırdığı eleştirileri yapıldı.
5. Alaska Zirvesinin Uzun Vadeli Yansımaları
- Rusya’ya diplomatik avantaj: Putin’in ABD ziyareti, Rus tarafına uluslararası baskıya rağmen diplomatik sahnede yer sağladı
Zelenskiy’in talebi güçlendi: Barış masasında Ukrayna’nın zorunlu katılımı kamuoyunca daha güçlü desteklenmeye başlandı.
ABD iç siyasetine etkiler: Trump’ın ziyaretteki tavrı, iç politikada ‘büyükelçi gibi protokol’ eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı.
Geleceğe açık kapı: Putin’in davetiyle Moskova’da yeni zirvede buluşulması olasılığı hâlâ masada

Sonuç: Zamanla Değerlenecek Bir Zirve
Alaska zirvesi, Kremlin açısından sembolik bir zafer; Trump ise barış çabalarının ne kadar ileri gideceğini hâlâ netleştirmedi. Zirvenin asıl kaderi, kısa dönemde kayda değer bir gelişme olmayacağı; ancak toplumu hazırlama ve diplomatik zemini test etme yönüyle değerlendirildi.
Barış yolu, bu buluşmanın ötesinde, uluslararası katılım, Ukrayna’nın onayı ve Avrupa’nın koordinasyonuyla ilerleyebilir. Çünkü “anlaşmadan önce anlaşma olmaz” yaklaşımı bir yandan umut verirken, diğer yandan gerçekçi olmayan beklentilerin artmasını da engelliyor.
Yorum gönder