Elektrikli Araç Sahipleri Dikkat! Türkiye’de Şarj İstasyonu Krizi Kapıda mı

Talep Artıyor, Altyapı Yetişemiyor

Elektrikli araçlar (EV) Türkiye’de her geçen gün daha fazla tercih ediliyor. 2025 yılının ilk 7 ayında yapılan açıklamalara göre elektrikli araç satışları bir önceki yıla göre %80’e yakın artış gösterdi. Ancak bu büyüme, beraberinde önemli bir sorunu da gündeme getirdi: şarj altyapısının yetersizliği.

Birçok büyükşehirde kullanıcılar, şarj istasyonlarında uzun kuyruklar oluşturuyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde yoğun saatlerde şarj bulmak neredeyse imkânsız hale geldi.

Türkiye’de Mevcut Şarj İstasyonu Durumu (2025)

• Toplam şarj noktası sayısı: 6.500+
• Hızlı şarj (DC) oranı: %35
• En yoğun şehir: İstanbul
• En az altyapı yatırımı olan bölgeler: Doğu ve Güneydoğu Anadolu

Türkiye’de şarj ağı genişlemeye devam ediyor olsa da talep artışı mevcut büyümeyi gölgede bırakıyor. Özellikle yaz aylarında şehir dışı yolculuklarda şarj istasyonu yetersizliği tatilcileri zor durumda bırakıyor.

Yeni Düzenlemeler Yolda mı?

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), bu alandaki tıkanıklığı önlemek için 2025 sonunda özel sektörle birlikte yeni teşvik paketleri açıklayacağını duyurdu. Ayrıca belediyelerle ortak yürütülen projelerde, otoparklara zorunlu şarj istasyonu kurulması gibi adımlar da atılacak.

Fakat sektör temsilcilerine göre bu önlemler uzun vadede etkili olacak, kısa vadede ise kullanıcıların bireysel çözümler (örneğin ev tipi şarj cihazları) üretmesi gerekebilir.

Ne Yapmalı? Kullanıcılar İçin Öneriler

1. Yola çıkmadan önce şarj planlaması yapın.
2. Alternatif istasyon uygulamaları kullanın (ZES, Eşarj, SharzNet vb.).
3. Yoğun saatlerde şarjdan kaçının.
4. Ev tipi şarj cihazı kurulumu hakkında bilgi alın.

Türkiye’de Elektrikli Araçların Tarihçesi

1990’lar ve 2000’ler: Sessiz Başlangıç

• Elektrikli araçlarla ilgili ilk girişimler daha çok bireysel projeler ve akademik araştırmalar düzeyindeydi.
• Bu dönemde seri üretim yapan bir yerli girişim ya da altyapı yatırımı bulunmuyordu.
• Türkiye, o yıllarda tamamen içten yanmalı motorlu araçlara bağımlıydı.

2010 – 2015: İlk Ciddi Adımlar ve Pilot Projeler

• 2011 yılında Renault Fluence Z.E., Türkiye’de satışa sunulan ilk tam elektrikli araçlardan biri oldu. Bursa’da Oyak Renault Fabrikası’nda üretildi.
• Aynı dönemde bazı belediyeler (örneğin Eskişehir ve İstanbul), filolarında elektrikli araçları test etmeye başladı.
• EPDK ilk kez şarj istasyonları için düzenleme taslaklarını gündeme getirdi.

2016 – 2020: Pazar Hareketleniyor

• Tesla, Nissan Leaf, BMW i3 gibi markalar Türkiye pazarına sınırlı da olsa giriş yaptı.
• Zorlu Enerji (ZES), Eşarj gibi firmalar şarj ağı kurmaya başladı.
• Bu dönemde araç sayısı az olsa da altyapı hazırlığı ve farkındalık artmaya başladı.

2020 – 2023: TOGG’un Etkisi ve Yerli Hamle

• 2019 sonunda Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tanıtıldı, 2022’de seri üretime girileceği açıklandı.
• Bu gelişmeyle birlikte elektrikli araçlara yönelik yerli ilgi ciddi şekilde arttı.
• 2021’de EPDK, elektrikli araç şarj istasyonları için lisanssız işletme hakkı tanıyarak sektörün önünü açtı.

2023 – 2025: Patlama Dönemi

• TOGG, 2023 yılında yollara çıktı. Özellikle T10X modeli, yerli üretim olması sayesinde büyük ilgi gördü.
• Tesla, Türkiye pazarına resmi olarak 2023’te giriş yaptı ve Supercharger istasyonlarını kurmaya başladı.
• 2025’e gelindiğinde Türkiye’de kayıtlı elektrikli araç sayısı 200 bini aştı.
• Şarj istasyonu sayısı da 6.500’ü geçerek hızla yaygınlaşmaya başladı.

Gelecek Vizyonu

• 2030 hedefi: Türkiye, satılan her iki araçtan birinin elektrikli olmasını hedefliyor.
• TOGG dışında yerli tedarikçilerin ve yan sanayinin de gelişmesiyle birlikte Türkiye, elektrikli araç üretim merkezi olma yolunda ilerliyor.